Editörün notu: Dr. Koenigerin
aşağıda okuyacağınız bu makalesi Deutscher Kleintier Zuchter magazininin
1978 Mayıs sayısında Papua-Yeni Ginede yaşayan oğlu Ray Koeniger
tarafından yayınlanmıştır. Bu makaleyi magazine gönderirken Ray
Koeniger, Sayın Horst Dietrichin kuşlarının oyununu gördüğü için
kendisini şanslı saydığını ve bu kuşların performanslarını kim anlatırsa
anlatsın gerçek performanslarını anlayabilmek için yeterli olmadığını
düşündüğünü belirtmiştir.
DFC (Alman Uçucu Makaracılar Kulübü) üyesi Horst Dietrich dört yıl önce
(1974) bir Türk işçisinden bir grup güvercin aldı. Türk işçinin
Almancası pek iyi olmasada Horst bunların uçucu kuşlar olduğunu ve
Türkiyeden geldiklerini anladı.
Güvercin uçurmaya meraklı olan Horst bu kuşlardan bir çok yavru aldı ve
bunları uçurmaya başladı. Aldığı neticeler gerçekten hayal kırıcıydı.
Kuşlar yüksek uçuyorlardı ve hatta uzun zaman havada kalıyorlardı ama
hiç bir hareket göstermiyorlardı. Birmingham makaracıları veya yüksek
uçucularla uçurulduklarında iyi bir filo uçucusu olmadıklarını hemen
belli ediyorlardı. Grubun içinde uyumsuz uçarak ve arada bir grubu terk
ederek dağıtıcı bir görünüm sergiliyorlardı. Sadece kendileri
uçurulduğunda bir az da olsa daha iyi bir gruplaşma gösteriyorlardı.
Yüksek uçmaya yatkın bir görünümdeydiler ve her kuş arada bir grubu terk
edip geri geliyordu. Bu kuşlar filo uçucusu olmadığı gibi solo uçucuda
değillerdi. Zaman içinde bu kuşlara karşı ilgisini kaybetmeye başlayan
Horst bir gün yavruları dışarıda tek tek elinden geçirirken Yeni
Türklerinin gerçek kabiliyetlerini keşfetti. Yukarı baktığında
Selaniklerin çok yüksekte uçarken sanki elinden yere bıraktığı yavrulara
çekildiğini ve aynı anda yere doğru hızla kanatları tamamen açık bir
şekilde, bazıları değişik aralıklarla tabak gibi dönerek ve diğerleride
sonbahar rüzgarlarında uçuşan meşe palamutları gibi şimşeklediklerini
gördü. Bütün bunlar bir kaç saniye içerisinde olup bitti.
Horst büyülenmişti. Makedonya Döneklerinin ve Yunan Ozydikalarının
dalışlarını andıran bu performans gerçekten çok müthiş bir yükseklikten
ve inanılmıyacak bir hızla gerçekleşiyordu.
O zamandan beri Horst seçici sistemle üretim yapmış ve kuşlarına uzun
saatler eğitim vermiştir. Kuşlarını kaideye uyarak muntazam olarak
uçurmaktadır.
Benim bildiğim kadarıyla, Selaniklerden daha önce hiç bir yerde
bahsedilmemişti. Fakat şimdi onların hakkında bir çok şey biliyoruz. Bu
kuşlardan besleyen bir çok Türkü bulduk (Türkiyenin avrupaya yakın
kısmından, Bursa ve İzmir). Bu kuşlara Selanik diyorlar. Bu nedenle
şimdi bizde Selanik diyoruz. Bu isim bir Yunan kasabasının Türkçe ismi.
Türkiyenin kurucusu Kemal Atatürkün burada doğduğunu da belirtmek
isterim.
Selanikler uzunca kuşlar, gagalarıda öyle. Çoğu inci gözlü ve 14 ile 16
arasında kuyruk tüyü var. Kuyruk üstü yağ bezeleri yok. Her renkte
geliyorlar ama çoğunlukla beyaz kuyruk ve kanatlara sahipler.
Kafalarındada beyazlık oluyor. Benim şimdiye kadar gördüklerimin hepsi
temiz bacaklıydı (paçasız). Kanatlarını kuyruklarının üzerinde
taşıyorlar. Makaracılardan iriler ve iyi ürüyorlar.
Nerford (Almanya) yakınlarında babası 40 yıl Selanik beslemiş olan bir
Türk bulduk. Kendisininde 30 civarında kuşu var. Kuşlarını şöyle
uçuruyor. Beş on kuşu tek tek havaya atıyor. Bir iki dakika içinde
kuşlar çok yükseklere çıkıyorlar ama hep salmanın üstünde uçuyorlar.
Arkadaşımız belli bir süre sonra eline bir kuş alıp ona kanat
çırptırıyor. Bu beklenilen işaret. Bir şimşek gibi Selanikler aşağıya
sıkıyorlar, Döneklerin ve Ozydikaların aksine kanatları tamamen açık
olarak. Bazıları performanslarına değişik hareketler karıştırıyorlar.
Bazıları daireler çizerek dalarken ötekileri makara sarıyorlar ki
sardıkları makaralar her makaracı besleyen kişinin yüzünü kıskançlıktan
yeşile döndürür. Bir kaç saniye sonra kuşlar ayaklarınızın dibine
indiklerinde gerçekten tamamen kendilerini tüketmiş oluyorlar. Eğer daha
fazla faaliyet gerekiyorsa bu performanslarını beş on dakika sonra
yeniden sergiliyebiliyorlar.
İtiraf etmem gerekiyorki, bir çok performans ırkını, çoğu zaman
büyülenerek, seyretmiş olan bir kişi olarak diyebilirim ki Selanikleri
performansı bende gerçekten derin bir iz bıraktı. Selaniklerin
Almanyada parlak bir geleceği olduğunu görmek için müneccim olmaya
gerek yok.
Hazırlayan: Dr. Karl Otto KOENİGER - Bad Sazuflen, Batı Almanya
Tercüme: Uğur Kurt GÜRSU - TGYB |