Bundan önceki dönemlerde
eski Kayseri yerleşimi ve evleri bir birlerine bitişik nizamda
yapılmıştı. Bir evin damına kuş uçurmak için çıkıldığı zaman komşu evin
avlu tabir edilen yerlerini görmek mümkündü. Dolayısıyla böyle bir
faaliyetten yan komşular rahatsız olur ve güvercin işi ile ilgilenen
kişileri ayıplarlar ve tepki gösterilirdi. Ancak geçen yıllarda
yapılaşmalarda meydana gelen değişiklikler bu zihniyetin biraz da olsa
değişmesine neden olmuştur. Kayseri de bağcılık kültürü çok yaygındır.
İnsanlar bahar ve yaz mevsimlerinde Kayseri çevresinde bulunan müstakil
bahçesi bulunan bağ evlerinde ikamet ederler. Bu da senenin yaklaşık
altı ayı demektir. Bağ evlerinin pek çoğunda güvercinlik bulunur.
Güvercin yetiştiriciliği gün geçtikçe yaygınlaşan bir faaliyet haline
gelmiştir.
Kayseri de beslenen güvercinlerin büyük bir kısmı takladır (Kayseride
dönek diye tabir ediyoruz). Kısmi de olsa kumru ırkı ile görüntüsü ve
rengi için Urfa güvercinleri ve paçameskileri bulunur.
Döneklerde renk çok önemli değildir. Öncelikle güvercin performansı
önemlidir, daha sonra rengine bakılır. Beyaz, saraylı ve cingi Arap
tercih edilen renklerdir. Antrenman şekli olarak yavru tabir edilen
güvercin toplu olarak uçurulur, sonra yavru ekesi dediğimiz dönemde yani
güvercin yeni sarışa geçtiği ancak tam olarak oturmamış döneminde tek
uçurulmaya başlanır. Tülek zamanı kanadını değiştirmiş veya yavrulamış
güvercin eke sayılır ve bu dönemde sonra güvercinler tamamen tek
uçurulur ve hata yapmasına tolerans gösterilmez.
Tek uçurulan ve oturmuş güvercin bir saatten aşağı uçmamak zorundadır ve
bu uçuş yazın en sıcak ve kışın en soğuk günleri içinde geçerlidir ve
olmazsa olmaz şartlardan birisi budur. Bir ila üç saat arası uçan kuşlar
makbuldür. Fazla uçuş çıkartanlar izleyenlere keyif yerine sıkıntı
verir. Kuş bu uçuş süresi içinde kuyruğa basmamalıdır (yavrularda
görülür). Kanatlarını birbirine vurup dönmemelidir (atma diye tabir
edilir). Uçma sitili gergin ve hızlı olmalıdır Yoz uçuşlu güvercin
tercih edilmez. Uçma alanı sadece kuşluk ve çevresi olmamalıdır. Çok
geniş ve dairesel bir alanda uçmalıdır. Bu alanın büyüklüğü yaklaşık 5
km yarıçaplı bir alan olmalıdır. Uçuş yüksekliği orta seviye diye tabir
ettiğimiz yere çok yakın olmayan ancak görünmeyecek şekilde yüksek de
olmayan bir seviyede olmalıdır. Güvercin uçuşunu tamamladığı zaman
kalktığı güvercinliğin damına inmek zorundadır. Bu da olmazsa olmaz
şartlardan biridir. Başka evlerin damına ağaca veya yere inen kuşlar
kesinlikle elden çıkartılır. Dama inme sekli taklalı olmak zorundadır.
Damına gelişte hiç takla atmadan inen güvercine yapıştı veya miyavladı
denilir ve gönderilir. Bol taklalı inen güvercin çok tutulur. Takla
şekline gelince, güvercinler uçuş periyotları içinde en az (yaklaşık her
10 dk) 6 kere damına gelip görevlerini yapmak zorundadır (sarma diye
tabir edilir, takla atma işidir, bazı bölgelerde baş yapma da denir).
Fazla çalışan ve cömert diye tabir edilen güvercinler çabuk yorulurlar
ve standart olmazlar. Uçma ve sarma stillerinde uçuş süresi içinde
bozulmalar ve gevşemeler olur.
Sarma işini tanımlarsak, orta seviyede uçan güvercin uzak mesafeden
damını gördüğü zaman kanat ve kuyruklarını birleştirerek damın üzerine
düşmeye başlar (Atmacanın avını almak için yere doğru pike yapması gibi
veya belirli bir açıda şişenin düşmesi gibi) ve dama çok az bir mesafe
kalınca (0.5-3 m) arası sarmaya başlar. Sarma şekli yere 90 derece
diklikte olanlar makbuldür. Belirli bir açıda saran güvercin yatırdı
diye tabir edilir pek tutulmaz. Sarma adedi 5-15 arası olmalıdır. Fazla
adetli saran güvercinler dayanamaz ve sarmayı bozar. Nasıl sarmaya
başlar ise öyle bitirmek zorundadır, gevşemeye izin verilmez. Sarma hızı
bir merminin veya bir okun gidişi gibi çok süratli ve seri olmak
zorundadır. Sarma yüksekliği toplam 15 m den az olmamak şartı ile üst
sınırı yoktur. Uzun mesafeli saran kuşlar çok tutulur. Güvercin sarma
işlemi sesli bir şekilde yapmak zorundadır. Sessiz güvercin kesinlikle
tutulmaz ve fırfır tabir edilir. Sarma sitili net olmalıdır. Omuzdan
dönme gibi tek kanat üzerine yüklenmeler hatadır. Taban tokatı dediğimiz
sarma işine bir kez takla atarak devamını getiren güvercinler çok
sevilir. Sarmanın şiddetinden dolayı kanatlarının yan alt kısmında açma
diye tabir ettiğimiz yaraların olmaması gerekir ve bunlara patlak
denilir. Sarma işi bittikten sonra güvercin damını terk eder, gözden
kaybolur ve orta seviyede uçmaya başlar. Bir sonraki sarma işini
gerçekleştirinceye kadar kendisini dinlendirir.
Kayseride yetiştiricilik konusunda ise bildiğim kadarı ile Kayserinin
kendine has yerli ırkları vardı ve bunların uçuş performansları çok
yüksekti. Ancak zamanla bizim güvercinlerin geçmişini bir kenara bırakıp
yabancı ırklarla kırıp iyeleştirme çabaları içinde olmamız mevcut yerli
nesli çok olumsuz etkilemiştir. İyi kanlar iyi nesiller bizden
öncekilerin bize mirası olup, mevcut ırkları koruyarak bizden sonraki
nesillere aktarmak bizim görevimiz olmalıdır. Kayseride bu manada yerli
ırkı koruyan profesyonel yetiştiriciler mevcut değildir. Ancak bu işin
ticaretini yapan geçimini yetiştiricilikten sağlayan gruplar, insanlar
vardır. Kayseri de Kiçikapı mahallesinde Verem Hastahanesi arkasında kuş
pazarı vardır ve burada yerleşik dükkanlarda haftanın yedi günü
güvercinler alınır, satılır.
İsmail KURŞUNCU
Başmühendis
Kayseri ve Civarı Elk. T.A.Ş.
Gavremoğlu Mah. Nuh Naci Yazgan Cad.
KAYSERİ
GSM: 0535-5169329
ikursuncu@yahoo.com |