Pseudo Tüberkülozu denilince Yersinia pseudotuberculosis ile ortaya
çıkan ve gizli (latan) yada subklinik gelişmekle birlikte, kronik ile
subakut arası da gelişebilen bir çeşit enfeksiyon anlaşılmalıdır.
Tuberküloz benzeri organ değişmelerine neden olmaktadır.
Ortaya Çıkış ve Önemi:
Pseudo Tüberkülozu güvercinlerde çoğu zaman münferit, nadiren de salgın
şeklinde görülür. Genellikle genç güvercinler hastalanır. Hastalık yaşlı
hayvanlarda da değişik zamanlarda görülebilir. Pseudo Tüberkülozu evcil
güvercinlerin yanı sıra yabani güvercinlerde ve diğer birçok kuş türünde
de ortaya çıkmaktadır. Memeliler, özellikle de kemirgenler tetikleyiciye
ev sahipliği yaptıklarından, bu hastalığın doğal barınağı olarak
görülmektedir. Buradan daima enfeksiyonlar dışkı ve kirlenmiş ara
taşıyıcılar (yem, toz vb.) yoluyla salmalarda start alabilir.
Hastalık Tetikleyicileri:
Pseudo Tüberkülozu tetikleyicisi başlangıçta Pasteureller sınıfına
girmekte ve Pasteurella pseudotuberculosis olarak adlandırılmakta idi.
Son bilimsel araştırmalar bu bakteri grubuyla önemli farklar olduğunu
ortaya çıkarmış ve bu nedenle de Yersinia pseudotuberculosis olarak
anılmaya başlanmışlardır. Çubuk şeklinde bir bakteri olup, birçok
serotipi olmakla beraber, bilya şekline kadar değişik varyasyonları
bulunabilmektedir.
Tetikleyici doğal ortamda çok yaygındır ve 15 derecelik suda bile
çoğalabilmektedir. Çürüme, soğuk, nem ve kurumaya karşı son derece
dirençlidir. Doğada aylarca faal kalabilmektedir. Güneş ışığı ve
bakterilere karşı etkili dezenfektanlar (örn. Lysovet P.A.) ile
öldürülebilir.
Bulaşma ve Yayılma:
Yersinia pseudotuberculosis gizli (latan) veya subklinik olarak enfekte
olmuş hayvanların dışkıları ile bulaşır. Burada önem arz eden dışkıları
salmalara erişebilen serbest güvercinler ile kemirgenlerdir. Dışlıyla
kirlenmiş içme suyu ile güvercinler tetikleyiciyi alır.
Hastalığın Oluşumu:
Klinik Pseudo Tüberkülozunun ortaya çıkışı güvercinin direncine
bağlıdır. Direnci zayıf olanlar ile genç hayvanlar daha kolay
hastalanmakla birlikte, daha sağlıklı olan ve iyi beslenen güvercinler
nadiren hastalanır.
Yem ile alınan tetikleyici bağırsaktan dolaşım sistemine ve oradanda iç
organlara ulaşır. Akut durumlarda dalak ve karaciğer büyümesine bağlı
olarak bakteriyel kan zehirlenmesi (septikemi) görülür. Kronik
durumlarda ise değişik organlarda, hastalığa ismini veren ince, tuberkül
benzeri değişiklikler görülür. Genelde daha soğuk olan Kasım Nisan
ayları arası ortaya çıkar. Kuluçka süresi 3 ile 14 gün arası değişir.
Hastalığın Belirtileri:
Pseudo Tüberkülozu ile hastalanan yavrular ebeveynler tarafından
verilmeye çalışılan kursak yemini reddeder, çabuk zayıflar, ishal olur
ve ölürler. Yuvayı terk eden genç güvercinler ve daha büyük olanlar
katılımsızdır, köşelerde tüyleri kabarık oturur, fazlaca sıvı alır, yem
yemez ve oldukça pis kokan, rengi değişmiş, yumuşak-balgamlı bir dışkı
bırakırlar. Hastalık gidişatı genelde subakut ile kronik arası olup, bir
iki haftalık bir süre sonunda ölümle sona erer.
Pseudo Tüberkülozu münferit olarak ortaya çıkar. Hastalanan bir salmada
kayıplar %25 civarında olup, ancak nadiren daha yukarıya çıkabilir.
Otopsi:
Otopsi bulguları hastalık gidişatına bağlıdır. Akut durumlarda başka
bakteriyel enfeksiyonlarda da ortaya çıkabilen ve karaciğer, dalak ve
böbrek büyümesine bağlı olan bağırsak iltihabı görülür. Subakut ile
kronik arası görülen değişiklikler daha tipiktir. Burada kanlı bir
şekilde iltihaplanan ve şişmiş iç organlar (özellikle böbrek, akciğer,
dalak ve karaciğer) ile bağırsak duvarında yulaf tanesi büyüklüğünde
sarı-beyaz, küçücük grimsi bir bölge halinde bakteri kolonileri tespit
edilir. Karın boşluğu sıvısı artmıştır.
Teşhis:
Kronik durumlarda bakteriyolojik olarak tetikleyicinin varlığının
kanıtlanabilmesi, özellikle de, tipik değişiklikler göstermeyen akut
durumlarda şüphe testi yapılabilir. Çoğaltma işlemi laboratuarda
koyunkanı plakaları üzerinde gerçekleşir. Sonuç, denek malzemesinin
tazeliğine bağlı olarak, 1 2 günde belirgin olur. Hastalığın salmada
daha uzun bir süredir bulunmasına bağlı olarak, kan örneklerinin
serolojik muayenesi de yapılabilir.
Fark Teşhis:
Otopside bağırsak iltihabı yada iç organlarda nekroz ocakları tespit
edilmesi halinde salmonella, pasteurelle, tüberküloz gibi hastalıklar
bulunmamasından emin olunmalıdır. Eğer serolojik bir muayene yapılmak
istenirse, başka bakteri çeşitleriyle olası çapraz reaksiyonlar göz ardı
edilmemelidir.
Tedavi:
Akut enfeksiyonda salma tedavisi tetrazyklinler ile içme suyuna, yada
müstakil tedavi ile uzun süreli tetrazyklin enjeksiyon yöntemiyle (bkz.
Ornithose- Tedavi bölümü) yapılabilir. Trimetroprim-Sulfonamid
kombinasyon kemoterapisinin de etkili olduğu görülmüştür. İç organlarda
kuvvetli değişikliklere yol açan kronik durumda ise her türlü tedavi
yöntemi yararsızdır. Tetikleyici yayılmasını durdurmak amacıyla bu tarz
hayvanlar en iyisi derhal öldürülmelidir.
Önlem:
En önemli tedbir güvercinlerin yabani güvercinler, kuşlar ve
kemirgenlerle temas etmemesini sağlamaktır. Yemleme sadece salmada
gerçekleşmelidir. Yemler fare ve diğer kemirgenlere ulaşılabilir
olmayacak şekilde depolanmalı ve saklanmalıdır. İçme suyu günlük olarak
verilmeli, kaplar düzenli olarak temizlenmeli ve belli aralıklarla
dezenfekte edilmelidir. Dengeli bir beslenme güvercinlerin doğal
dirençlerini arttıracaktır.
Ufuk ALAGÖZ tarafından TGYB için çevirilmiştir. |